aşk-ı memnu bittiğinden beridir bende bir hastalık vücut buldu.Hiçbir diziyi kanal değiştirmeden izleyemiyorum.kendimin bu hallerinden ürkerek,akla hayale gelmeyecek şeyleri sorabildiğimiz ya da birilerine sorarsak tırlatmış bu diye cevap alacagımız için hemenkoştum gogıl amcaya.
teşhisi koydu:zapping hastalığı:)
ne doktorlara gittim,ne ilaçlar içtim.sonuç:tık yok.
sonra bu kadar kendime takmıyım,belki popüler dizilerde takılacak noktalar vardır dedim.
sırayla başlayım:
pazartesi :yer gök aşk denen dizi fena sayılmaz.ama tabii bir konuyu 90 dakika ya sığdırmak için uzatmak zorunda olursaaaannn o ayrı.ne yapacak senarist?herkes birbirini yanlış anlayacak,finalde doğrular ortaya çıkacak.pekiii dizi bir adım ilerlemiş olacak mı?hayır.Yani altın gününde sorsalar nooldu dizide diye,herşey aynı.
salı:öyle bir geçer zaman ki dizisi ki sezonun başında güzel olabilirmi acaba dedim demez olaydım.her bölümde yavaşlatılmış ağlama sahneleri,kardeşlerin her bölümde arıza çıkaran meteye meteeeeee diye bağırarak ardından koşturmaları,v.b.senarist naapsın?uzatacak da uzatacak,eli mahkum.uzatıncada böyle anlamsız sahneler,ağır aksak işler çıkıyor ortaya.
çarşamba:kötürüm kalan Ali rızanın cenazesini izlemek ve tümüyle yaprak dökümü dizisini unutmak için son kez izlenebilir.fena sayılmaz.
perşembe:çok iyi oyuncu denen(ki sadece kaşını çatmasıyla oyuncu olmuş yegane insandır kendileri)Necati Şaşmaz'a katlanmak adına bir iki güzel söz çıkarmak maksadıyla yani ömer babanın hatrına belki izlenebilir.
cuma:hanımın çiftliği oldu mu sana entrika çiftliği.Rahmetli muzaffer mezarında ters döndü kimbilir?
birde "güzel bir senaryo nasıl kötü çekilir" konusunda oskar heykelciğini alacak tek dizi:Lale devri.ne öğrendik peki?emina türkcan gibi selvi boyun olsada kocaaa ağzınla,tvde tutunamıyorsun.
unutulmaz diye de bir dizi onu unutmamak lazım.İki kardeş aynı adama mı aşıklar tam çözemedim olayı bir türlü.ama başladıgı günden bu yana hep ağlıyorlar,benim bile içim burkuldu.yazık.
7 sezondur bayıla bayıla izlediğim,her bölümünde kurgusuna hayran kaldıgım,hem gülümseten,hem hayatı sorgulatan,hem hüzünlendiren,kısa süresiyle insanı sıkmayan,boğmayan,ne diyecekse sadetten anlatan tek dizim var.maalesef o da bir amerikan dizisi.DESPERATE HOUSEWİFES.
tavsiye edilir.
dipnot:bu yazı,gazete okudugum dizi çalışanlarının 90 dakikaya karşı sette eylem yapacaklarına dair habere değinmek amacıyla yazılmıştır, bu kadar diziyi elbette oturup baştan sona izlemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder